yazarak anlatılamayan şeyler

bir müziği mırıldanarak asla anlatamazsın

vel kam tu indiya nınınınıindiyanınınınının ar yu ready nınınınınnı

özlem

açlık aga açlık

S*k*şten alınan haz

insanlar konuşa konuşa bro

Aşk ağbıııı

sevdiğini yazarak anlatamazsın bence, bazı hayaller kağıda dökülmeyecek kadar güzeldir ya da dökersen toplayamazsın belki

(bkz: efe) kitabını yazarım ama hiçbirşey anlatamam. arv. edit: zaten saçma sapan bir kitap olur. esereklisinden.

(bkz: anan)

ruhi çenet videsu izledim korkunçlu. ruhi çenet orospu çocuğudur onun anasını sikeyim allah belasını versin onun

yazma kabiliyeti iyi değildir, yoksa kelimeler çok güçlü şeyler onları yan yana getirdiğinde bazen neler hissettiriyor.

(bkz: ofsayt)

(bkz: rüya)

şimdi bu entryle nasıl anlatılır ki

yazarak anlatılamayacak birşey olduğuna inanmıyorum. kaldır kafanı bak anladığın herşey biryerlere yazıldı ve birileri o şekilde anladı. sadece yazmayı bilmek lazım , geliştirmek lazım.

(bkz: sevgi)

(bkz: rüya) çünkü rüyayı anlatırken el kol ve ses efektlerinin çok aktif kullanılması gerekir. o duyguları yazıyla vermenin imkanı yoktur.

yıllardır bir şeyler yazmaya-okumaya çalışıyorum ama hiçbir duyguyu tam anlamıyla hiç yazamadım. dahası 'yazan biri var mı?' diye o kadar kitap okudum yine de bulamadım. yani anlayacağınız (bkz: oğuz atay)'ın da dediği gibi: ''kelimeler, albayım, bazı anlamlara gelmiyor.''

bir çok şey. neredeyse her şey. konuşarak da anlatılmaz çoğu şey. çünkü yazarak sadece kendine anlatırsın. hissedemez ki insan. el elin eşşeğini türkü çağırarak ararmış. nafile bir başkasına aktarmaya çalışmak.

(bkz: yazarak anlatılamayan şeyi yazarak anlatmak)

bazi seyler ne yazarak ne de konusarak anlatilir. belki de anlatilmamasi gerekir

yazarak anlatılamayan şeyler susarak anlatılabilir

yazarak anlatılamayan şeyler ağlayarak anlatılır.

sevgi

bazen mimiklerle bazen bir bakışla bazen de minik bir gülümsemeyle anlatılır. bazı şeylerse anlatılmamayı talep eder.

komik seyler

yazarak anlatılamayan şeyleri yazarak anlatmaya çalışmak..

sevdiğini uzun zaman sonra tesadüf eseri bir yerde görmek. o çok tarifsiz bir his böyle. görüşmek istesen görüşemeyeceğin insanla denk gelmenin verdiği mutluluk ama yanına gidip selam bile verememin yaşattığı burukluk. ne mutlu gibisin ne üzgün gibisin. ilginç bir his. bunun asla bir kelime karşılığı yok gibi.